Köşe Yazıları

Mora kıyılarında Avupa’nın vicdanı da battı

Mora kıyılarında Avupa’nın vicdanı da battı

Avrupa’ya ciddi bir mülteci akını var. Güney Asya, Ortadoğu ve Afrika’dan  ciddi bir yoksulluk akını Avrupaya yönelmiş durumda.

Bütün bu bölgelerin ortak özelliği ne baktıgımızda hepsi Avrupa emper yalizminin sömümürge alanları olaral karşımıza çıkıyor. Yoksulların dünya zenginliğinin üçte ikisini elinde bulunduran Avrupa’ya yürüyüşü devam ediyor.

Elbette kaçakçıların insanları sömüren bireysel emperyalistler olduğu doğru. Ancak kimse işin özüne inip nedenini sorgulamıyor. Asırlarca Hindistan ve Pakistan’ın zenginliğini, Ortadoğu’nun petrolünü ve Kongo’nun altın madenlerinin asırlarca Avrupa’ya aktığını gündeme getirmiyor. Belçika’nın Kongo altın madenlerinden pay almaya devam ettiğini, ancak aynı ülkeden gelen mültecileri ise  kabul etmediğini kimse pek sorgulamaz.

Avrupa birliği karar aldı, iltica  başvuruları reddedilenler hızlı bir şekilde sınırdışı edilecekler. AB sınırlarında oluşturulan ‘sığınmacı merkezlerinde’ iltica başvurularını değerlendirmek ve 12 hafta içinde sonuca bağlayarak başvuruları kabul edilenleri üye ülkelere adil bir biçimde paylaştırmak, reddedilenleri de geldikleri yerlere geri göndermek.

 

Avrupa saşırmış dirumda, dönem başkanı İsveçli Maria Malmer Stenergard, “Uzun müzakerelerin ardından tarihi bir adım attık” açıklaması ile toplantıyı bitirse de Alman siyaseti dalgalanmaya devam ediyor. Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ve Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser’le  birlikte uzlaşmanın suya düşmemesi için ‘Avrupa’nın ortak kararını’ destekledikleri  için partililerden özür diledi.

 

Ana muhalefet CDU/CSU ile sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) Lüksemburg’da alınan kararlardan memnun. FDP, Lüksemburg’da alınan kararlara alkış tutarken, Yeşiller ve SPD’den yükselen tepkiler çok farklı. Yeşiller Federal Meclis milletvekili Julian Pahlke kararı, “Tarihi bir ayıp” olarak değerlendirirken partinin eski Eş Başkanı Jürgen Trittin, Baerbock’un onay verdiği uzlaşmanın partinin DNA’sına aykırı olduğunu söyledi.

SPD’de Gençlik örgütü ‘Jusos’ (Genç Sosyalistler) çocuklu annelerin hapishaneyi andıran ‘sığınmacı merkezlerine’ tıkılmalarının partinin temel değerleriyle bağdaşmadığını belirtirken “Bu uzlaşıyı desteklememiz mümkün değil” dediler. SPD ve yeşillerde nerede duracağı kestirilemeyen tam bir ‘sığınmacı sancısı’ yaşanmaya başladı.

Almanya’da sığınmacı tartışmaları yeni değil. 1980’li yılların başından beri hep gündemdedir. Bazen sağ, bazen de sol popülüstler  gündem yapamayınca hep siginmacilarin un çucavalina vururlar. İki ALmanya’nın birleşmesi sonrası iltica edenlerin sayısı artınca, “Siyasi nedenlerle kovuşturulanlar sığınma hakkına sahiptir” içerikli Alman Anayasası’nın 16’ncı maddesinde değişiklik yapılması gündeme getirildi.

 

2015 yılında Suriye, Afganistan ve Irak’tan Balkanlar üzerinden Avrupa’ya sığinmacı akını yoğunlaşınca, tartışmalar da arttı. Macaristan, Bulgaristan, Yunanistan sınırlarına dikenli tellerden ‘geçilmez duvarlar’ ördüler. Sovyetler Birliği Mihail Gorbaçov ile ‘Perestroyka’ (Yeniden Yapılanma) ve ‘Glasnost’ (Saydamlık) yolunda ilerlerken  şaşırmış durumda idi. ‘Utanç Duvarı’ ile ‘Demir Perde’ çökerken, Avrupa’da yeniden ‘dikenli telden duvarlar’ örüldü.

 

Almanya’nın bir önceki başbakanı ‘Wir schaffen das’ (Başarırız, beceririz, üstesinden geliriz) diyerek Almanya’nın kapılarını sığınmacılara açıp, AB’nin prestijini de kurtardı. Partisinin tepkisine rağmen bu poltikikayı sürdürdü. Suriye’deki savaştan kaçan bir ailenin   Muğla’nın Bodrum ilçesinde ailesiyle birlikte bindikleri teknenin batması sonucu Aylan bebekin cansiz bedeni yürekleri dağladı. O zamandan beri Akdeniz’in azgın suları 27 binden fazla sığınmacıya mezar oldu.

 

Libya’nın Tobruk Limanı’ndan İtalya’ya gitmek üzere yola çıkan 700’den fazla Suriye, Pakistan ve Afganistan ve Iraklı sığınmacının olduğu tekne Yunanis tan aciklarin da battı. Can kaybının 500’ü aşacağı söyleniyor. Akdeniz’in soğuk sularına batan sadece tekne değil, Avrupa‘nın itibarı ve insanlığın vicdanı da battı.

Diğer Haberler