Almanya, Türk göçmenler için uzun yıllardır önemli bir yaşam merkezi olmuştur. Bu ülkede yaşayan Türk aileler, kendi kültürlerini korurken aynı zamanda Alman toplumuna entegre
olmaya çalışmaktadırlar. Türklerin Almanya’ya uyumsuzluğ¨n hiç bir zaman tam olarak gerekçelendirilemememiştir.Almanya'da Türk ailelerin yaşam deneyimi, farklılıkların uyum içinde nasıl var olabileceğini göstermektedir. Türkler uyumsuzluk bir yanan tam manasiyla bir uyum örneği sergilemektedirler.
Türk ailelerin Almanya'da yaşamı, kültürel değerlerin ve geleneklerin korunmasıyla başlar. Genellikle aile bağları güçlü olan Türk toplumu, Almanya'da da bir araya gelerek kendi kültürel etkinliklerini düzenlemekte ve geleneksel değerlerini yaşatmaktadır. Özellikle dini bayramlar ve özel günler, Türk aileler için bir araya gelme ve dayanışma fırsatı sunmaktadır.Türkler kendi kültürel degerlerini yasama yolunda gayret etmesi Alman kültürüne karşı bir direnme değIl, tam tersi kendi kültürel değerlerine sahip çıkmaktır.
Ancak, Almanya'da yaşayan Türk aileler aynı zamanda yerel topluma da entegre olmaktadır. Çocuklarını Alman eğitim sisteminde okutmak, iş bulmak ve sosyal hayata katılmak gibi konularda Türk aileler, Almanya'nın sunduğu imkanları değerlendirirken kendi kültürel kimliklerini de korumaya çalışmaktadırlar. Özellikle genç nesil, çift kültürlü bir kimlikle büyüyerek hem Türk hem de Alman kültürlerini benimsemekte ve bu dengeyi korumaya çalışmaktadır.
Almanya'daki Türk ailelerin yaşamında dil de önemli bir yer tutar. Hem Türkçe hem de Almanca konuşabilen bireyler, hem kendi toplumlarıyla iletişim kurabilirken hem de Almanya'da daha rahat bir şekilde yaşayabilirler. Dil bariyeri aşıldığında, Türk aileler daha etkili bir şekilde topluma entegre olabilir ve iş bulma, eğitim alma gibi konularda daha başarılı olabilirler. Dolayısı ile Türklerin uyumsuzluğundan bahsedebilmek inandırıcı olamadığı gibi komik gerekçeler ile ileri sürülen delillendirilemeyen iddia art niyetli düşüncelerdir.
Ancak, Almanya'da yaşayan Türk ailelerin karşılaştığı zorluklar da yok değildir. Kimi zaman dil sorunu, kimi zaman da kültürel farklılıklar nedeniyle iletişim zorlukları yaşanabilir. Türk leri kendi değer yargıları ile uçuk iddialarına mal zeme yapmak isteyen aşırı odaklar Almanya’yı çıktıklarında kendileri de benzer zorlukları yaşayacakları muhakkaktır. Ancak bunların sonucunu anlayabilmek adına öncelikle empati kurmak gerekir.
Türk göçmenlerin Almanya’da iş bulma ve ekonomik sıkıntılar sıkça karşılaştığı sorunlardandır. Türkleri iş pazarında rakip gören aşırı sağ odakların hiç birinin hesap kitap bildiğine inanmak mümkün değildir. Almanya’da 70 yıldan bu yana göçmen kökenli işçiler istihdam edildiği halde henüz nüfus dengesi tutturulamamış ise, geçmiş yılların tüm yabancı karşıtı iddiaları asılsız bir sıfır sonucu ile karşılaşmış demektir.
Türk ailelerin Almanya'daki yaşamı, uyum ve farklılıkların bir arada nasıl var olabileceğini gösteren çok önemli bir örnek sunmaktadır. Kültürel değerlerin korunmasıyla birlikte topluma entegre olma çabaları, Türk ailelerin Almanya' da hem kendi kimliklerini hem de yeni bir yaşam tarzını benimsemelerini sağlamaktadır. Bu dengeyi sağlayabilmek, Türk ailelerin Almanya'daki yaşamını zenginleştiren ve güçlendiren bir unsurdur.
Almanya’da on yıllar boyunca en ağır işleri en ucuz ücretlere sağlığını feda ederek kabullenen birinci nesil Türklerin sahneden çekilmeye başladığı son yıllarında onların daha fazla haksızlık ve rencide ile karşılaşmalarını bir vicdan terazisinde tartmak gereklidir. Çünkü onlar hem Almanya, hemde Türkiye için çalıştılar.