Köşe Yazıları

Cumhuriyet değerlerinden hepimiz mutluluk duymalıyız

Cumhuriyet değerlerinden hepimiz mutluluk duymalıyız

Değerli arkadaşlar,  sevgili vatandaşlarım, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. kuruluş yıl dönümü hepimiz için büyük bir anlam ve çok önemli bir değer taşıyor.

Bu tarih, Türk milletinin tarihi ve kültürel mirasını daha da derinlemesine anlamamız ve Cumhuriyet'in önemini vurgulamamız için bir fırsat sunuyor. 29 Ekim 1923, Mustafa Kemal Atatürk liderliğindeki Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin zaferle sonuçlanmasının ardından, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu tarihtir. Bu önemli dönüm noktası, Türkiye'nin modern bir devlet olarak yolculuğunun başlangıcıdır. Bu tarihte emperyalistler Türkiye’den ayrılacaklarını kabul ederek sadece ateşkes rica ederek ayrılma hazırlığına başlamışlardır.

 

Türkiye’yi işgal ederek kendi sınırları içerisine katmak isteyenler yanıldıklarını anlayarak Türkiye’den ayrılmaya bile zaman bulamayarak rezil bir şekilde kaçmaya başlamışlardır. Afyon’dan İzmir’e kadar kaçan işgal güçleri kendileri için sonun geldiğini anlayıp denize atlayacak kadar da korkak olduklarını göstermişlerdir. Türk vatanının sahipleri ve bu coğrafyanın evlatları hiç bir zaman bir düşman istilasına imkan vermeyeceklerini bütün dünyaya göstermişlerdir.

 

Şekillenen coğrafyada yesyeni bir Türk devleti modern bir Cumhuriyet olarak ortaya çıkarken, ulus devlet modeli ile kendi varlığını dünyaya kabul ettirmiştir. Hayalci olmayan reel politikalar ile Türk vatanında Türk milletinin menfaa tinin dışında hiç bir emeli olmadığını “Yurtta sulh, Cihanda sulh” ilkesi ile uluslararası dengelere de kendisinin varlığını kabul ettirmiştir. Yıllarca süren savaşlarda uzak coğrafyalarda hayatlarını kaybeden aziz şehitlerini hiç bir zaman unutmayan Türk milleti, vatanın birliği ve milletinin selametine kendini adamıştır. 

 

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı olan Mustafa Kemal Atatürk, sadece bir ülkenin yöneticisi değil, aynı zamanda büyük bir vizyonerdi. Atatürk, Türkiye'yi çağdaş, laik ve demokratik bir devlet olarak inşa etmeye kararlıydı. Bu amaçla bir dizi devrim gerçekleştirdi. Alfabe değişikliği, laiklik ilkesinin benimsenmesi, kadın haklarına verilen değer, eğitimdeki büyük gelişmeler ve ekonomik reformlar, Türkiye'yi daha adil bir toplum haline getirmek için atılan adımlardı.

 

Türkiye, Cumhuriyet'in ilanından bu yana büyük bir değişim ve dönüşüm yaşadı. Ancak bu süreç te karşılaşılan zorluklar da göz ardı edilemez. İkinci Dünya Savaşı, soğuk savaş dönemi ve son zamanlardaki ekonomik dalgalanmalar gibi ulusal ve uluslararası zorluklara rağmen, Türkiye Cumhuriyeti ayakta kalmayı ve gelişmeyi başardı. Demokrasi, özgürlük ve insan hakları gibi temel değerlere olan bağlılık, Türkiye'nin temel taşlarından biri haline geldi.

 

Bugün, Türkiye'nin 100. kuruluş yıl dönümü, hem geçmişi anma hem de geleceğe dönük bir vizyon oluşturma fırsatı sunuyor. Bu özel gün, Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde daha aydınlık bir yarın inşa etme taahhüdünü yansıtmalıdır. Ülkenin içinde bulunduğu zorluklara rağmen, Türkiye, bu dönüm noktasında birlik ve dayanışma içinde olmalıdır.

 

  1. kuruluş yıl dönümü, Türkiye'nin geçmişte elde ettiği başarıları kutlamak ve gelecekteki hedeflere odaklanmak için bir fırsattır. Eğitim, ekonomi, kültür ve bilim gibi alanlarda daha fazla ilerleme kaydetmek için çalışmalıyız. Aynı zamanda, hoşgörü, çoğulcu luk ve demokrasi gibi temel değerlere bağlı kalarak Türkiye'nin ulusal birliği ve refahı için birlikte çalışmalıyız. Gençlerimizin yurt dışına gitmesini önleyip, yetişmiş değerli uzmanlarımızı başka ülkelere üç kuruş maaş uğruna hediye etmemenin yollarını bulmalıyız. Bizim gençlerimiz de öncelikle kendi ülkesine ve milletine hizmeti önemseyip, geleceği ni ülkemizde aramalıdır.

 

Türkiye'nin 100. kuruluş yıl dönümü, Cumhuriyet'in değerlerini daha da yücelterek ve bu mirası gelecek nesillere aktarıp kalbinin bir köşesinde bundan mutluluk duyarak kutlanmalıdır. Türk milleti, bu önemli tarihi anma vesilesiyle geçmişi hatırlamalı ve geleceğe umutla bakmalıdır. Türkiye'nin 100 yıllık Cumhuri yet serüveni, ülkenin gücünü ve dayanıklılığını göstermektedir. Türkiye, 100. kuruluş yıl dönümünde, daha aydınlık bir yarın için bir araya gelmelidir. Hepimiz ve hep beraber aydınlık geleceğe yürüyerek dünya barışına teminat olan bir milletin evlatları olmaktan mutluluk duymalıyız.

Diğer Haberler